Kûfe halkı, Hüseyin b. Ali’nin (aleyhisselam) biat etmekten kaçınıp, fesatla mücadeleye hazır olduğunu ve Mekke şehrine girdiğini haber alınca, kendisine çok sayıda elçiler ve mektuplar
gönderdiler.
Gönderilen bütün mektup ve tavsiyelerin özeti şundan ibaret:
“Şimdi artık Muaviye ölmüş ve Müslümanlar onun şerrinden kurtulmuştur. Kendimizi, bizi şaşkınlıktan kurtaracak ve yara almış gemimizi sahile ulaştıracak bir imama muhtaç görüyoruz. Şimdi biz Kûfe halkı olarak bu şehirde Yezid’in valisi Numan b. Beşir’e karşı çıkıp onunla her türlü ilişkiyi kesmiş bulunmaktayız; hatta onun cemaat namazlarına bile katılmıyoruz. Sadece sizin gelmenizi bekliyoruz, elimizden gelen her yardımı sizin hedefiniz uğrunda esirgemeyeceğiz, sizin yolunuzda kendi canımız ve malımızdan da geçmeye hazırız.”
İmam Hüseyin (aleyhisselam), bazı tarihçilerin naklettğine göre 12 bini aşan mektuplara cevap olarak şöyle yazdı:
“Bismillahirrahmanirrahim.
Hüseyin b. Ali’den (aleyhisselam) Kûfe şehrinin ileri gelen mümin ve Müslümanlarına.
Allah’a hamd, Peygamber’e salât ve selamdan sonra, siz Kûfe ehlinin en son mektubu (Hani ve Said vesilesiyle) bana ulaştı.
Mektuplarınızda zikir ve izah ettiğiniz şeyleri anladım; çoğunuzun sözü şundan ibaretti:
“Bizim, imam ve önderimiz yoktur; bize, şehrimiz Kûfe’ye gel ki Allah Teâlâ senin vesilenle bizi hakka ve doğru yola hidayet etsin.’ Şimdi ben, ailem arasında herkesten daha çok itimat ettiğim kardeşim ve amcam oğlunu (Müslim b. Akil’i), size doğru gönderiyorum. Ona, durumunuzu, düşüncelerinizi, görüşlerinizi yakından öğrenip neticeyi bana bildirmesini emrettim. Eğer Kûfe halkının ekseriyetinin isteği ve aranızdaki akıl ve fazilet sahibi kimselerin görüşü de, elçilerinizin huzuren anlattıkları ve mektuplarınızda okuduğum ve zikrettiğiniz gibi olursa, inşaallah ben de pek yakın bir zamanda size doğru hareket edeceğim.”
İmam (aleyhisselam) mektubunu şu cümleyle bitirdi:
“Allah’a yemin ederim ki gerçek İmam (aleyhisselam), Allah’ın kitabıyla amel eden, adalete sarılan, hakka boyun eğen ve kendisini sadece Allah’a adayan bir kimsedir. Vesselam.”(1)
Taberî ve Dineverî’nin naklettiğine göre, İmam (aleyhisselam) mektubu Kûfe halkının iki elçisi Hanî ve Said vasıtasıyla onlara
gönderdi; (2)
fakat Harezmî’nin naklettiğine göre, İmam (aleyhisselam) mektubu, Müslim b. Akil’in kendisine vererek şöyle buyurdu:
“Ben seni, Kûfe halkına doğru gönderiyorum. Allah-u Teâlâ seni, rızasını ve hoşnutluğunu kazandıracak şeylerde muvaffak eylesin, hareket et. Allah yardımcın olsun. Ümit ederim ki ben ve sen şehitler makamına nail oluruz.”(3)
____
- Taberî, c. 7, s. 235. el-Kâmil, c. 3, s. 267. el-İrşad, s. 204. Maktel-i Harezmî, c.1, s.195-196.
- Taberî, c. 7, s. 235. Ahbarü’t-Tival, s. 238.
- Maktel-i Harezmî, c.1, s.196
Bir yanıt bırakın